Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karar almak | make a decision v. | ||
Tom hasn't made a decision yet. Tom henüz bir karar almadı. More Sentences |
||||
General | karar almak | take a decision v. | ||
We really have all the arguments needed for taking a decision right now. Şu anda bir karar almak için gereken tüm argümanlara sahibiz. More Sentences |
||||
General | karar almak | resolve v. | ||
The king resolved to increase taxes. Kral vergileri yükseltme kararı aldı. More Sentences |
||||
General | karar almak | take a resolution v. | ||
General | karar almak | take decision v. | ||
General | karar almak | make a conclusion v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | karar almak | adopt a course of action v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | çok zor bir karar almak | bite the bullet v. |
General | bir araya gelerek karar almak | concert v. |
Phrasals | ||
Phrasals | için karar almak | decide for v. |
Idioms | ||
Idioms | yardım almadan fikir oluşturup karar almak | think for oneself v. |
Idioms | düşünüp taşınıp daha iyi bir karar almak | think better of v. |
Idioms | yanlış bir karar almak | make a false step v. |
Idioms | vaktinden önce/erkenden telaş yapmak/karar almak | cross a/that bridge before (one) comes to it v. |
Law | ||
Law | lehte karar almak için mahkeme veya hakime talepte bulunan kimse | movent n. |